Obezitesi Olan Çocuğun Beslenmesi Nasıl Olmalı?

Obezitesi Olan Çocuğun Beslenmesi Nasıl Olmalı?

Obezitenin, günümüzde birçok fizyolojik ve psikolojik sorunlara neden olduğu iyi bilinmektedir. 

Obez çocukların, fizyolojik olarak çoğunlukla erişkin dönemde görülen Tip 2 diyabet, hipertansiyon, kalp-damar hastalıkları, karaciğer yağlanması, ortopedik sorunlar, uyku apnesi, solunum kapasitesinin azalması gibi sağlık sorunlarına daha şimdiden sahip oldukları gözlenmektedir. Psikolojik olarak sınıf arkadaşlarının eğlence konusu oldukları, oyun arkadaşı olarak tercih edilmedikleri, yarışmalara katılamadıkları bu nedenle sosyal yaşamlarının olumsuz etkilendiği, öz güvenlerinin düşük olduğu ve özellikle obez kızlar arasında depresyonun yaygın olduğu bildirilmektedir. 

Tüm bu olumsuz sonuçlar dikkate alındığında, çocukluk obezitesinin tedavisinin önemi ortaya çıkmaktadır.

Çocukluk Obezitesinin Beslenme Tedavisi

Kronik bir hastalık olarak da tanımlanan obezitenin tedavisi, diğer kronik hastalıklarda olduğu gibi zor ve zaman alıcıdır. Buna karşın büyüyen-gelişen çocukların tedavisi, erişkinlerden daha kolaydır. 

Çocuklarda obezitenin tedavisi, yaşa uygun beslenme, fiziksel aktivite ve davranış değişikliği programlarını içeren multidisipliner bir yaklaşımı gerektirir. Böyle bir yaklaşımla, sağlıklı ve kalıcı bir yaşam biçiminin benimsenmesi hedeflenir.  

0-2 yaş döneminde beslenme

İki yaşın altındaki çocuklara, büyüme ve gelişmenin erken yaşlarda olumsuz etkilenmemesi için, hiçbir şekilde tedavi/diyet önerilmez. Dikkatli bir anemnezle çocuğun mevcut beslenmesi değerlendirilir, varsa besin seçiminde ya da miktarındaki yanlışlar düzeltilir. Zaman içinde, yavaş yavaş, yeterli ve dengeli bir beslenme alışkanlığına sahip olması sağlanır.

Güncel çalışmalarla, ilk 6 ay tek başına anne sütü ile beslenmenin, sadece bebekleri değil, okul çocuklarını ve ergenleri de obeziteden biyolojik olarak koruduğu gösterilmiştir. Anne sütü ile beslenen bebeklerde, plazma aminoasit düzeyleri daha düşük, IGF-I ekseni daha az aktif, insülin üretimi daha düşük, leptin düzeyleri yüksek bulunmuştur.

Bebeklere 6. aydan sonraki dönemde uygun çeşitte ve miktarda tamamlayıcı beslenme uygulamaları önerilmektedir. Obeziteden korunabilmek için tamamlayıcı beslenme döneminde fazla proteinden, kan şekerini çabuk yükselten besinlerden, sodyum fazlalığından, doymuş ve trans yağlarlardan kaçınılması ve düzenli beslenme alışkanlığının kazandırılması önerilmektedir.

Anne sütünün yokluğunda, uygun bir hazır mama seçilmesi, susuzluğu gidermek için meyve suyu, süt vb içecekler yerine su tercih edilmesi, süt, yoğurt, meyve suyu gibi besinlere şeker, bisküvi vb ilave edilmemesi, uzun süreli biberon kullanımından kaçınılması, 6-8. aydan itibaren kaşık, bardak benzeri gereçler kullanılması önerilir.

2-5 yaş döneminde beslenme

İki-5 yaş arası çocuklarda, yaşa uygun sağlıklı beslenme ve fiziksel aktivite esas alınarak, ağırlık artışı durdurulur, zaman içinde incelmeye olanak sağlanır. Ne var ki, bu uygulama sabır gerektirdiği, zaman aldığı için, çoğunlukla başarısızlıkla sonuçlanmaktadır. Bu nedenle büyümenin dikkatli bir şekilde izlenmesi koşuluyla, 2-5 yaş arası çocuklarda ayda 500g’lık ağırlık kaybına izin verilir.  Bunun için günlük beslenmede 100 kalorilik bir enerji kısıtlaması ya da fiziksel aktivitenin artırılması gerekir. Bu uygulama, özellikle BKİ’si yüksek olan ve insülin direnci, hiperlipidemi vb sağlık sorunları olan çocuklarda, rahatlıkla uygulanır.   

İlk 2 yaşta olduğu gibi bu dönemde de yaşa uygun normal beslenme önerileri yapılır. Çocukların günlük önerilen besinlerini tüketmeleri, buna karşın boş enerji kaynaklarından, sağlıksız atıştırmalıklardan uzak durmaları, fiziksel olarak aktif olmaları önemlidir.

Ayrıca belirli bir öğün düzenine uyulması, yemeklerin anne-baba, varsa diğer aile bireyleri ile birlikte yenmesi, evde çocukların kolayca ulaşabilecekleri sağlıksız atıştırmalıkların, hazır meyve sularının, gazlı içeceklerin vb bulunmaması, yemek masasında içecek olarak suyun tercih edilmesi, mayonez, ketçap dahil yemeklere sos eklenmemesi, hafta sonu aktivitesi olarak fast-food restoranlarına gidilmemesi, besinlerin (özellikle de çikolata ve şekerleme, vb) ödül olarak verilmemesi, yağ, şeker ve tuz içeriği yüksek besinlerin az tüketilmesi, SEBZE tüketiminin artırılması, meyvelerin önerilen miktarda (1-2 porsiyon/gün) tüketilmesi, hazır besinlerin az tüketilmesi önerilmektedir.

Okul çocukları ve ergenlerde beslenme

Beş yaşın üstündeki obez çocuklarda tedavi, obezitenin derecesi ve sağlık sorunlarının (İnsülin direnci, karaciğer yağlanması, vb) varlığına göre planlanır. Yaşa uygun sağlıklı beslenme ile ağırlık artışı durdurulur ya da ayda 1000 g’lık ağırlık kaybına izin verilir. Bunun için günlük beslenmede 200-250 kalorilik bir enerji kısıtlaması ya da fiziksel aktivitenin artırılması gerekir. Büyümenin dikkatli bir şekilde izlenmesi önemlidir.

Evin tamamlayıcısı olan okulların çocukların beslenmesinde rolleri büyüktür. Bu nedenle obezite ile mücadele programlarında okul bazlı çalışmalar önemli bir yer tutmaktadır. 

Okul menülerinin çoktan seçmeli yemekler yerine, 3 en fazla 4 çeşitten oluşması, menülerin sağlıklı beslenme ilkeleri ve öğrencilerin gereksinimlerine göre planlanması, menülerde kızartılmış besinlere ve hamur tatlılarına az, sebzeler, meyveler, kuru baklagiller ve süt ürünlerine çok yer verilmesi, kutu meyve suları yerine, mevsimlik meyvelerin tercih edilmesi, kantinlerde taze meyve, salata, dilimlenmiş tam tahıl ekmeği, peynir, yoğurt çeşitleri, ayran ve süt satılması, beslenme konusunda yarışmaların, atölye çalışmalarının düzenlenmesi, okul çevresinde hijyen ve sağlık açısından güvenilir olmayan, açıkta satılan besinlerin önlenmesi, öğretmenlerin yemek ve beslenme saatlerinde öğrencilerle birlikte yemesi, yemekhanelerin öğrencilerin ilgisini çekecek hale getirilmesi, tüm bu önlemlerde ya da çabalarda anne-babalarla işbirliği yapılması önerilmektedir.  

Tedavi yöntemi olarak, anne-babaların da dahil edildiği kişisel ya da grup tedavileri ile beslenme, fiziksel aktivite ve davranış değişikliğine yönelik programlar uygulanmaktadır.