Paketli Sütler Zararlı Mı?

Paketli Sütler Zararlı Mı?

Son dönemde annelerin çocuklarına vermek istemediği paketli sütler gerçekten zararlı mı?

İşlem gördüğü için paketli sütlere karşı bir ön yargı giderek artmakta. Gerçekten de sağlığımızı tehdit ediyor mu etmiyor mu ?

Günümüzde ürünlerin daha doğal olanını almaya giderek yöneliyoruz. Bu sadece süt ve süt ürünlerinde değil hemen hemen tüm ürünlerde tercihimizi değiştirmemize neden oluyor. İmkanlar dahilinde elimizden geldiğince daha az işlem görmüş beslenme modelini benimsemeye başladık. Bu nedenle alışveriş yaparken tercih ettiğimiz gıdalara daha korkarak bakar olduk. 

Gıda sektörü bir yandan bizi etkisi altına alırken bir yandan da doğru bilgiye ulaşmaya çalışarak ürün tercihlerimizi yapmaya çalışıyoruz. Konu bebek ve çocuk beslenmesi olunca ürün seçimlerimiz çok daha önemli hale geliyor.

Şunu unutmayalım ki öncelikli olarak sağlığımızı korumak ve iyileştirebilmek, çocuklarımızın iyi büyüme ve gelişimini sağlamak istiyorsak her zaman ana ihtiyaçları karşılayıp karşılamadığımıza odaklanmamız lazım. Daha sonra ürünler hakkında doğru bilgi edinip tüketimimizi planlamalıyız. 

Hemen her çocuğun toplamda 3 su bardağı süt, yoğurt, bir de 2 dilim peynir alması gerekli. Eğer çocuk peyniri sevmiyorsa, onun yerine bir su bardağı süt ya da yoğurt daha olmalı. Günlük kalsiyum gereksiniminin %70 – 80’inin kalsiyumun ana kaynağı olan süt ve ürünlerinden sağlanması gerekir. Çocuk ve adolesanlarda kemiklerin ve dişlerin sağlıklı gelişmesi, yetişkinlerde ise kalp-damar hastalıkları, inme, yüksek tansiyon, Tip II diyabet, osteoporoz, kolon kanserinden korunmada ve vücut ağırlığının yönetiminde önemlidir.

Süt ve ürünleri yüksek kalitede protein, kalsiyum, fosfor, çinko, B1 (tiamin), B2 (riboflavin), B6 , B12 ve niasin olmak üzere birçok besin ögesi için önemli kaynaktır. A, D, E ve K vitaminleri süt yağında bulunur. Süt yağına sarımsı rengi veren içerisindeki karotenoidler ve floresan rengini veren riboflavindir. Süt yağı azaldıkça yağda çözünen vitamin içeriği de azalır. Zenginleştirilmemiş sütte D vitamin çok düşük düzeydedir. Başta çocuklar ve gençler, doğurganlık çağındaki kadınlar ve yaşlılar olmak üzere tüm yaş grubundaki bireylerin süt ve ürünlerini her gün tüketmesi gerekmektedir.

Kaynağı bilinmeyen, denetimsiz sokak sütü satın alınmamalı, pastörize (günlük süt) ve uzun ömürlü (UHT) sütlerin tüketimi sağlanmalıdır. 

Pastörizasyon; Sütte bulunabilen patojen mikroorganizmaların halk sağlığı açısından yol açabileceği tehlikeleri önlemek amacıyla, • üründe en az kimyasal, fiziksel ve duyusal değişimlere yol açacak şekilde ısıtma yoluyla bir ürüne uygulanan işlemdir. Sütteki pastörizasyon işlemi ise 70–75 °C  de 15 saniye ısıl işlem uygulanmasıdır.UHT (Ultra High Temperature)yönteminde ise süt 135-150 derece sıcaklıkta 2-4 saniye ısıtılır.

Klasik evde kaynatma usulünde ise; sıcaklık yavaş yavaş 95-100 dereceye çıkar, bir taşım kaynatılıp ocak kapatılır. UHT’li süt 4 ay, pastörize 3 gün, evde kaynatılan ise daha az dayanır. Sokaktan alınan sütlerde hastalık yapan Brusella, Salmonella bakterileri insanlarda ölümle sonuçlanan gıda zehirlenmelerine neden olmaktadır. Bu bakteriler ancak ısıl işlemle yok edilirler. Bu sebepten aldığınız sütün sağım sırasında hayvanın meme, sağım yapan kişinin, ortamın, sütlerin saklama ve taşıma kaplarının hijyeni sağlanmalıdır. Evde sütler kaynama süresinin uzun tutulması fayda sağlamayacağı gibi sütün değerini kaybeder. Kaynamaya başladıktan bir iki saniye sonra kaynama işlemine son verilmelidir.

Ambalajlı süt işletmelerine kabul edilen sütlerin çiftlikler veya üretici birlikleri ve kooperatiflerden kontrollü olarak toplanır ve soğuk zincir bozulmadan fabrikaya getirilir. Fabrikaya kabul edilmeden önce sütler antibiyotik testlerine tabi tutulur. Antibiyotik testinden geçen sütte bakteri, somatik hücre sayımı ve yağ-protein analizi yapılır ve en iyi kaliteli çiğ sütler işletmeye kabul edilir. Sadece ısıl işlemden geçen sütler el değmeden ambalajlanır.